Tüm dünyayı etkileyen ve küresel bir sorun olan Covid-19 salgını sosyal devlet olma yolunda bir adım ileri iki adım geri gidip gelen Türkiye’de yaşayanları insani kriz boyutunda yaşamsal zorluklarla karşı karşıya bırakmıştır.Her geçen gün gerek sosyal medyada gerek TV’lerde yayımlanan olumsuz haberler, ölümler, hastalık durumları, tüm dünyada etkileri ve bolca bilgi kirliliği, eve kapanma ile insanların yaşadıkları kaygı, korku, yalnızlaşma, ev içi yaşanan sorunlar, özel alanların kalmamış olması ev içi yaşamı giderek zorlaştırmıştır. Bu süreçte Türkiye’ye farklı sebeplerle gelmiş olan göçmenler ise neredeyse açlık sınırında ve kayıp travmaları yükselmiş bir şekilde ayakta durmaya, yersiz, yurtsuz, yoksulluk ve yoksunlukla yalnız bir şekilde mücadele ederek yaşamaya çalışmaktadırlar.Bu süreç kadın ve çocukların Türkiye’ye geliş süreçlerinde yaşadıkları ve bir nebzede olsa atlatmak için çabaladıkları travmalarını tekrar gün yüzüne çıkmıştır.

Salgın döneminde eve kapanmış olan dünyada yeni “normalleşmeye” geçişler organize edilmekte fakat bu “normalleşmeye” geçişlerin olumsuz geri dönüşleri, riskleri ve etkileri tahmin edilememektedir.

Dernek olarak bizler bu küresel pandeminin etkilerinin tahmin edildiğinden daha uzun süreceğini 2021 yılının sonuna kadar destek çalışmalarının kesintisiz olarak uygulanması gerektiğine inanmaktayız. Bu sebeple, pandemi sürecinde kadınların ve çocukların ruh sağlıkları açısından iyilik hallerinin güçlenmesi, pandemi sürecinde yeni yöntemler ve dijital araçlarla sunulan hizmetler hakkında bilgiye erişimlerini artırması mülteci ve göçmenlerin bu zorlu dönemde güçlenmelerini destekleyecektir.Bu sürecin en önemli anahtarı risk altındaki kadın ve çocukların iyi olma hallerini güçlendirmeyi hedefleyecek, sürekliliği olan ve tüm İstanbul’u kapsayan ortak hareket edecek projeler üretmek ve destek mekanizmaları kurmak için özel çalışmalar yapmak gerekmektedir.

Derneğimiz pandemi sürecinin başladığı ilk günlerden itibaren mülteci ve göçmenlerin yardımlara erişimi için belediyeler ve sosyal hizmet birimleriyle iletişim kurmuş genel olarak TC vatandaşları için sınırlı destekler verildiğini, henüz mülteci ve göçmenlerin için desteklere başlanamadığı yanıtını almıştır. Devam eden süreçte derneğimizin de içinde bulunduğu savunuculuk çalışmaları sonucunda mülteciler için sınırlı destek mekanizmaları başlatılmıştır. Ancak Türkçe konuşamamak, Türkçe okuma yazma bilmemek, dijital platformları kullanamamak, ev dışı alanla sınırlı iletişim mülteci ve göçmenlerin desteklere erişimini imkansızlaştırmıştır. Derneğimizin mülteci ve göçmenlerle destekleyici kurumlar arasında oluşturduğu köprü aracılığıyla ihtiyaç sahiplerinin İBB, İlçe Belediyeleri, Göç Örgütleri ve Kızılay gibi kurumlardan destek alması mümkün olmuştur.

 

Bu çaba sonunda;

16 Mart 2020 itibarı ile,

  • 16 Mart 2020 (halen devam etmekte)- Pandemi sürecinde,  İstanbul’da ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden bize ulaşan şiddet mağduru 20 kadın, toplamda 80 kadının şiddetle mücadelelerini desteklemeye devam etmekteyiz.
  • 20 Mart 2020- Çocuklarıyla yaşayan 10 yalnız annenin aşevinden düzenli olarak yemek alabilmesini,
  • 20 Mart 2020- Göçmen Dayanışma Derneği desteğiyle sağlık hizmetine erişemeyen hamile kadınların destek almasını sağladık.
  • 25 Mart 2020- Kronik hastalıkları olan 150 aileye Kızılay tarafından dağıtılan hijyen paketlerinin verilmesini,
  • 10 Nisan 2020- Gönüllülerimizin desteği ile 35 yalnız kadına gıda ve nakdi destekler verilmesini,
  • 18 Nisan 2020- Suriye Can Derneği işbirliğiyle 300 aileye İstanbul Lions Kulübünün gıda paketlerinin ulaştırılmasını,
  • 30 Nisan 2020- 180 aileye Şişli Belediyesinin gıda paketlerinin dağıtılmasını,
  • Pandeminin başından itibaren destek verdiğimiz kadınlar ve ailelerinin listeleri 20 Mayıs 2020 itibarı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü ile paylaşılmıştır. Paylaşılan listede yer alan kadınlar ve aileleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğünden düzenli destek almaktadırlar.
  • Dahil olduğumuz BMMYK ve STK platformları aracılığıyla savunuculuk çalışmaları yapmaya devam etmekteyiz.